Ümit Özdağ: Şartlarımız yerine gelmezse iki adayı da desteklemeyiz
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “‘Bu şartları yerine getirirsem bu taraftan oy kaybederim, evet hayır’ diyecekler. Biz de ‘Biz iki adayı da desteklemiyoruz’ diyeceğiz” dedi. .
ATA İttifakı’nın ortağı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İsmail Küçükkaya ile Halk TV’de Yeni Bir Sabahnın konuğu oldu.
İkinci tura destek verecekleri adayla ilgili de konuşan Özdağ, “Seçim sürecinin başında ilkeler belirledik. Ahmet ve Mehmet üzerinden hareket etmiyoruz. Taraflarımız mevcut düzeni benimsemiyor, taviz vermiyor.” Atatürk ve Türk milliyetçiliğinden, Kandil ve domuz bağları ortasında sıkışıp kalmaya karşıdır sorgulayan seçmen Bu seçmene ‘ahmet’e destek’ deyince ‘tamam’ diyecek bir seçmen değildir. Bu temel prensipler üzerine bir protokol hazırlanır ve bu protokol çerçevesinde mutabakata varıldıktan sonra kamuoyuna duyurulacaktır. bazı işler, çok önemli değil, o zaman biz de kamuoyuna desteğimizi söyleyeceğiz, ‘Bu çerçevede önümüzdeki seçimde bu adayı destekleyeceğiz.’ Her iki aday da ‘Bu kuralları yerine getirirsem bu’ diyecekler ‘Evet değil karşı taraftan oy kaybederim’ diyecekler. Biz de ‘Taleplerimiz bunlardı. Kılıçdaroğlu da Erdoğan da yapamayacaklarını söyledi. Talepleri karşılayın. Bir noktaya değineceğiz. ‘Biz iki adayı da desteklemiyoruz’ diyeceğiz” dedi.
Özdağ’ın konuşmasından satır başları şöyle:
YAVAŞ OLSA İKİNCİ TÜRDEN KONUŞMAZDIK: Sizlerle aylar önce yaptığımız bir programda Mansur Yavaş ismini gündeme getirmiştim. Sanırım bu seçimin sonucu ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Millet İttifakı Mansur Yavaş’ı aday gösterseydi şu an ikinci tipten bahsetmiyor olacaktık. Millet İttifakı muhtemelen Meclis’te çoğunlukta olacaktı. Ama ben bu açıklamayı gerçekten bir siyaset bilimci olarak yaptım, bir siyasetçi olarak değil. Türkiye’nin artık Erdoğan’ı geçmesi gerekiyor. Kendini taşıyamaz Türkiye. Mansur Yavaş’ın AK Parti’nin geniş seçmeninden ne sebeple oy aldığı önemli değil. HDP seçmeninden de oy alıyor. Bu kadar geniş bir anlaşmaya sahip bir kişi var. ‘Hayır’ dediler. Ben bunu arada söylerken Akşener Bey Kılıçdaroğlu’nun seçilemeyecek bir aday olduğunu aylardır toplumun kafasına kazıdı. En sonunda ‘Sen seçilemeyecek bir adaysın’ diyerek masadan kalktı. Kılıçdaroğlu’na karşı toplumsal hafıza oluşturdu. Sonra masaya döndü, Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da yanına alsın.
SİNAN OĞAN OLMAMIŞSA: Yapılan sosyal medya çalışmalarına ve yönlendirilen anketlere rağmen biz CET İttifakı olarak Sinan’ı aday göstermeseydik bu seçim ilk yarışta bitecek ve Erdoğan kazanacaktı. Bence özür dilemeliyiz. Bütün bu haksızlıklara rağmen görmezden gelinen ve muhatap alınmayan bir maçta Mansur Yavaş benim önümde oturuyor, ben de arka koltuğa. İnsan dönüp ‘Merhaba Ümit Bey’ demiyor mu? Arkalarını dönüp ‘Merhaba’ bile demediler. Böyle bir düşmanlığımız vardı. Devlet güvenlik meseleleriyle ilgili olarak Kemal Bey’i iki kez telefonla aradım, dönmediler. Haber gönderdim bana ulaşmadı mutlaka döneceğim dedi dönmediler. ‘Kemal Bey, yanınızdaki saray harabelerini ve FETÖ’cüleri kaldırın. 1924 Anayasası deyin, mültecileri gönderelim deyin. ‘Sizi destekleyeceğiz’ dedik. Buna da cevap vermediler. Bütün partileri ziyaret etti, Kemal’in Türkiye’de ziyaret etmediği tek parti Zafer Partisi’dir. Şimdi bir özür borçlular. Bayram ziyareti başvurumuzu bile kabul etmediler.
KEMAL’E BİR TEKLİF YAPTIM: Zaten 21 yıldır Erdoğan’la savaşıyorum. Neden Erdoğan’a sitem edeyim, Erdoğan’ı aramadım. ‘Seni destekliyorum’ demedim. ‘Erdoğan kazansın’ demedim. Büyükşehir belediye başkanını görevden alarak CHP kazansın dedim. Sığınmacıları geri göndereceğinizi açıklayın, sizi göndereceğiz dedim. Ben bu teklifleri Erdoğan’a değil Kemal Bey’e yaptım.
KANDİLİ İLE BOYNA BAĞLANTISI: CHP’den hala bize bir talep yok. Onların da ‘bizi destekleyin’ gibi bir talepleri yok. İlkeleri seçim sürecinin en başında belirledik. Ahmet ve Mehmet hakkında işlem yapmıyoruz. Seyircimiz mevcut düzen partilerini benimsemeyen, Atatürk’ten ve Türk milliyetçiliğinden taviz vermeyen, Kandil ile domuz bağının ortasında kalmaya karşı olan sorgulayıcı bir seçmendir. Bu, ‘Ahmet’e destek’ deyince ‘Tamam’ diyecek bir seçmen değil. İlkeleri ortaya koyduk. Bu temel esaslar üzerine bir protokol hazırlanmış olup, bu protokol çerçevesinde mutabakata varılmasının ardından kamuoyuna duyurulacaktır. Bu protokolü hayata geçirme noktasında, bazı işlerin sorumluluğunu almak için süreçte yer alabilir veya almayabiliriz, çok önemli değil. O zaman desteğimizi kamuoyuna söyleyeceğiz, ‘Bu çerçevede bir sonraki seçimde bu adayı destekleyeceğiz’. Her iki aday da ‘Sizin için bu şartları yerine getirirsem bu taraftan oy kaybederim, evet öyle değil’ diyecek. Sonra ‘Taleplerimiz bunlardı’ dedik. Kılıçdaroğlu da Erdoğan da talepleri karşılayamayacaklarını söyledi. Bir noktaya değiniyoruz. ‘Biz iki adayı da desteklemiyoruz’ diyeceğiz.
MÜLTECİ POLİTİKASI: Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun politikaları arasında fark yok. ‘Gönüllü göndereceğiz’ diyorlar. Tüm sığınmacıların gönülsüz ve hukuka uygun olduğunu söylüyoruz. Sevgili Kilisliler, Zafer Partisi’ne 1500 oy verdiniz. Şehriniz işgal altında, tehdit altındasınız. Seni dört kez ziyaret ettim. Hepiniz ‘Gönderin’ dediniz. Sonra ne oldu?
SİNAN OĞAN’A YÜZDE 5 OY: Bazı seçmenler ne Erdoğan’a ne de Kılıçdaroğlu’na oy vermeme kararı aldı. Biz aday çıkarmasaydık sandık başına gitmezlerdi. Bazıları Erdoğan’a oy vermezdi. Bu seçmen içinde bir de Zafer Partisi seçmeni var. Zafer Partisi 2.2 değil. Çok oy aldık. Sinan’dan ciddi bir oyunun çalındığını biliyoruz, onun hakkında da araştırma yapacağız. Oyumuzun peşinden koşacağız. Diğerlerinin nasıl oy aldığına bakacağız. Kirli referandum gecesinde YSK’ya giden tek milletvekili bendim. YETER Parti’ye oy verenler var, Sinan’a oy verenler var. MHP’ye oy verenler var, Sinan Bey’e oy verenler var. AKP’ye oy verenler var, Sinan Bey’e oy verenler var.
İSTİŞAREDE KARAR VERECEĞİZ: Sinan Bey ile istişare ederek karar vereceğiz. Diğer arkadaşlarımızla ve partilerimizin yetkili kurullarıyla istişare ederek vereceğiz. Üssümüzle de buluşuyoruz. İki ittifakın yetkilileriyle yapacağımız müzakereler sonucunda değerlendirip karar vereceğiz. Bu karar üç farklı şekilde ortaya çıkabilir. Cumhur İttifakını desteklemek, Millet İttifakını desteklemek, ikisini birden desteklemek değil.
Bizimle ittifak olursa Türkiye üzerinden 13 milyon sığınmacının yükü kalkmış olacak. Geri dönüş çok hızlı bir şekilde başlıyor. Bu da Türkiye ekonomisinin üzerinden büyük bir yükü kaldırıyor. Aynı şekilde Millet İttifakı bizimle ittifak yaparsa Türkiye yılda 11 milyar doları sığınmacı transferinden kurtaracak, 7 milyar doları da insani yardım kapsamında durdurmuş olacak. Kiralar da düşmeye başlayacak, kim bizimle ittifak yaparsa 400 milyon dolarlık vatandaşlık satışını durduracak.
Elementlerimizin etrafında olabilir. Çünkü ilkelerimiz Cumhuriyetin kurucu ilkeleridir. Atatürk’ten taviz vermeyeceğiz. Halkın önünde ayrıntılı olarak tartışılamayacak bazı sorular var. Ancak muhataplarla bir toplantıda konuşacağım şeyler bunlar. Bunu sizinle herkesin önünde tartışmam muhataplarım için kabalık olur. Erdoğan ya da Kılıçdaroğlu olsaydın sana cevap verirdim.
OĞAN’IN ‘BEDAVA DEĞİLİZ’ AÇIKLAMASI: Bağlamda böyle bir şey söyledi. Biz bu prensiplerle hareket ediyoruz, pazarlıktan kastımız bu. Bize bu eleştirileri getirenler aylarca pazarlık yaptılar. Millet İttifakı’nda dünyanın en iyi pazarlıkçıları var. Sonra Sinan Bey şunu söyledi. Hadi canım. HÜDAPAR aynı zamanda Hizbullah ile siyasi olarak bağlantılı bir yapıdır. Biri yeşil Kürdistan diyor, biri kırmızı Kürdistan diyor. Birinin terör örgütü faal, onun oburluğu değil ama her an faal olabilir. Cumhur İttifakı’nın bize yaklaşımında MHP rezerv koyabilir, o MHP’nin bileceği bir iştir. Ancak rezerv koyacak olsalar önce HÜDAPAR’a koyarlardı.
ÖZDAĞ HANGİ ADAYA OY VERECEK?: Şahsen bir seçim yapacak durumda değilim. Bir siyasi partinin genel başkanıyım. Benim tercihim program tercihi, parti tercihidir. Her ikisi de, her iki ittifak da karşı olduğum ittifaktır. Neyin mümkün olduğunu, Türkiye için neyin iyi olduğunu belirlememiz gerekiyor.
